Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu
Bu ölçütler, Sınırlamanın bir kanun ile düzenlenmiş olması gerekir. Sınırlama demokratik bir toplum için gerekli olmalıdır. 03 Mayıs tarihinde yürürlüğe giren 13 no’lu protokol ise tüm hallerde (savaş hali de dahil olmak üzere) ölüm cezasının kaldırıldığına dair sözleşmedir. Sözleşmenin giriş kısmında demokratik bir toplumda herkesin yaşam hakkının temel bir değer olduğu, ölüm cezasının kaldırılmasının bu hakkın korunmasında ve tüm insanların sahip olduğu onurun tam olarak tanınmasında büyük önem taşıdığı belirtilerek 1. Maddesinde ölüm cezasının kaldırıldığı hiç kimsenin bu cezaya çarptırılamayacağı ve idam edilemeyeceği belirtilmiş, 2. Ayrıca mevcut düzenleme karşısında, soruşturma işlemini başlatarak bir yerde o konudaki iradesini zımnen de olsa açıklayan Mahkeme Başkanı ile soruşturmayı yapan ve bir anlamda savcı konumunda olan üyenin Yüksek Disiplin Kuruluna katılarak oy kullanabilmesi de mümkündür. AYİM bu şekilde oluşmuş bir Yüksek Disiplin Kurulunun verdiği cezanın yargı denetimine açık bir idari işlem olduğuna, iptal edilebilirlik özelliği taşıdığına, ancak yok hükmünde olmadığına karar vermiştir[419]. Soruşturma, soruşturma yapacak kişilerin bu konuda görevlendirilmesi ile başlar. Soruşturma emrinin iddiaları tam olarak kapsaması gerekir. Bu durum soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi ve özellikle failin savunmasını yapabilmesi için önemlidir. Disiplin soruşturmasını yürüten kişiler soruşturma emrini veren amirin adına hareket ettiklerinden soruşturma onayında yer almayan konuların soruşturulabilmesi için yetkili amirden ek soruşturma emri alınması zorunludur[347].
Maddede neticeyi meydana getirmeye elverişli üç hareket gösterilmiştir. Bu hareketlerden birinin yapılmasıyla suç oluşabilmektedir. Suçun oluşumu için askeri elbiseli olmak şart değildir. Askeri mahal dışında kumar oynanması halinde de suç oluşur[159]. Hakarete uğrayan astın olay anında görevli ve hizmet esnasında bulunması ve suçun TCK’da da yaptırıma bağlanmış bulunması suçun vasfını değiştirmemektedir[150]. Muvazzaf askerler (subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş, erbaş ve erler), hizmette bulunan yedekler, askeri okul öğrencileri (askeri mükellefiyet altında bulunmayan lise, ortaokul ve dengi askeri okul öğrencileri hariç) bu suçların faili olabilirler. TSK’da çalışan Devlet memurları ve işçiler bu suçların faili olamazlar[118]. “Tekasül”; mecbur olduğu nezaret ve ihtimam vazifesinde failin lakayd bulunması demektir. Bunun ölçüsü olayın içerisinde bulunduğu hal ve şartlara göte takdir olunur, yani failin hizmetteki tecrübesi ve görevinin getirdiği sorumluluk derecesi ile ölçülür[58]. Özbakan’a göre ise tekasül; göreve karşı gevşek davranma, görevin gereklerini yapmada üşengeçlik göstermedir[59].
Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri, bakanlar kurulunun teşkil edilememesi, cumhurbaşkanının öngörülen süre içinde seçilememesi hallerinde yenilenir. Türk anayasa hukuku gelişmeleri yönünden önemli bir başka kaynak da 1876 tarihli Kānûn-ı Esâsî’dir. Özellikle 1909 yılında uğradığı değişiklikler sonunda parlamenter sistemin unsurlarını kazanan Kānûn-ı Esâsî daha sonraki dönemleri de bu yönüyle etkilemiştir. Ancak bugünkü Türk anayasasının laiklik ilkesi ve uygulanması açısından Kānûn-ı Esâsî ve hatta cumhuriyetin ilk anayasasından önemli farkları bulunmaktadır. Suudi Arabistan’ın modern şekil ve anlamda bir anayasası yoktur. Genellikle Kur’an’ın bu ülkenin anayasası olduğu kabul edilir. Ancak geleneksel Arap uygulamaları ve toplumsal yapının bazı yerleşmiş ilişkileri devlet yönetimini etkilemektedir. Ancak kraliyet ailesinin öteki nüfuzlu üyeleri, ulemâ ve kabile reisleri yönetim üzerinde etkili olabilmekte ve kralın iktidarını sınırlayabilmektedir. Abdülazîz kraliyet ailesi tarafından tahttan indirilmiş ve yerine ulemâ, danışma konseyi ve kabile reislerinin desteklediği Faysal geçmiştir. Bağımsızlığını 1946’da kazanan Suriye’nin anayasa çalışmaları Fransız manda idaresi döneminde başlar. 1928’de teşekkül eden kurucu meclisin hazırladığı tasarı, manda idaresinin yaptığı bazı değişikliklerden sonra 1930 anayasası olarak kabul edildi. 1948’e kadar yürürlükte kalan bu anayasa bu tarihteki askerî darbeyle askıya alındı.
- Ancak maddi tazminat boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra bir yıllık zamanaşımı süresi içinde ayrı bir dava ile istendiyse faize bu davadan itibaren hükmolunur.
- Ancak bazı fiiller aynı anda hem disiplin suçu ve hem de adli suç oluşturabilirler.
Bu Anayasa hükmü gereği, oda hapsi disiplin cezasına karşı yargı yolunu kapatan 1602 sayılı AYİM Kanununun 21. Maddesi ihmal edilerek uygulanmayacak ve doğrudan AİHSnin 5. Fıkraları uygulanarak oda hapsi disiplin cezası yargı yerince denetlenebilecektir. 5982 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un 13. Maddesinin üçüncü fıkrasında değişiklik yapılarak “disiplin cezaları yargı denetimi dışında bırakılamaz” düzenlemesi getirilmesine rağmen, 129. Maddenin dördüncü fıkrasındaki “Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır” hükmünde değişiklik yapılmamıştır. Mevcut durum itibariyle devlet memurlarına verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı da yargı yolu açılırken, asker kişiler ile hakim ve savcılara verilen disiplin cezalarına karşı yargı yolunun kapalı kalmasına devam edilebilecektir\. Bu heyecan verici pin up sitesinde şansını dene pinup giriş\. Bu durumun ise hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Maddesinde öngörülen geçici olarak tutuklamanın, muhatap olunan kişiyi hürriyetinden mahrum eden bir karar olduğu açıktır. Geçici olarak tutuklama kararı, tıpkı hakim (mahkeme) kararları gibi hüküm ve sonuç doğurur[570]. Tutuklama, kişi hürriyetini kısıtlayan geçici bir tedbirdir.
Eğer davalı davacının duruşmaya gelmemesi üzerine davayı takip etmeyeceğini beyan eder ise; açılan dava davacı tarafından yenilenmek üzere işlemden kaldırılır. Eğer davacı işlemden kaldırılan bu dosyayı üç ay içinde yenilemez ise yani yenileme dilekçesi sunmaz ise bu takdirde duruşma tarihinden itibaren üç ay geçmekle davanın açılmamış sayılmasına karar verilecektir. Çekişmeli boşanma davalarında tarafların temel istemi boşanmaktır. Ancak boşanmanın mali ve mali olmayan sonuçları da bulunmaktadır. Boşanma davası ile birlikte istenmesi mümkün olan mali ve mali olmayan sonuçları içeren dilekçeler dosyaya sunulduktan sonra mahkemece ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konularının nelerden ibaret olduğu hususu tespit edilecektir. (1) Disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından savunma alınmadan disiplin cezası verilemez. (2) İtiraz, yetkili merci tarafından otuz gün içinde karara bağlanır.
(5) Bu Kanun ile Üst Kurula verilen görevlerin gerektirdiği aslî ve sürekli görev ve hizmetler, Üst Kurul uzmanları ile Üst Kurul uzman yardımcılarından oluşan meslek personeli ve idarî personel eliyle yürütülür. Üst Kurul kadrolarına atanacakların, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde belirtilen şartları taşımaları gerekir. Söz konusu kadrolara yapılacak atamalara ilişkin diğer hususlar Üst Kurul tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. (7) Multipleks kapaPinUp giris tahsis edilerek karasal yayın lisansı verilen medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar tarafından karasal ortamdan sunulacak radyo veya televizyon yayın hizmetleri, multipleks işletmecisi tarafından iletilir. Aynı multipleks içinde yer alan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, bir multipleks işletmecisi üzerinde anlaşarak yayınlarını iletirler. (3) Yayının herhangi bir şekilde soruşturma veya kovuşturma konusu yapılması hâlinde, bu işlemlerin sonuçlandığının yetkili mercilerce ilgili medya hizmet sağlayıcı kuruluşa yazılı olarak bildirilmesine kadar soruşturma veya kovuşturma konusu yayın kaydının saklanması zorunludur. F) Bir medya hizmet sağlayıcı kuruluşta doğrudan toplam yabancı sermaye payı, ödenmiş sermayenin yüzde ellisini geçemez. Yabancı bir gerçek veya tüzel kişi en fazla iki medya hizmet sağlayıcı kuruluşa doğrudan ortak olabilir. Şirket ana sözleşmelerinde bu hususları sağlayan düzenlemeler açıkça belirtilir.
Avrupa Konseyine ilişkin statü on devlet tarafından 5 Mayıs 1949’da Londra’da imzalanmış ve 3 Ağustos 1949’da yürürlüğe girmiştir[449]. Konsey oluşturulurken devletler demokrasi anlayışlarını da belirtmişlerdir. Konseyin statüsünün başlangıcında ilk kez gerçek demokrasiden bahsedilmekte, gerçek demokrasinin birey özgürlüğü ve hukukun üstünlüğüne dayandığı belirtilmiştir[450]. Maddesinde, Milli Savunma Bakanı tarafından verilebilen uyarma ve kınama disiplin cezalarının kesin olduğu belirtilmiş, bu cezalara karşı bir idari başvuru yolu düzenlenmemiştir. Cezalı tarafından yapılacak şikâyet ancak cezanın kendisine tebliğinden bir gece sonra yapılabilir (AsCK m.188/2). Yasa koyucu burada süreyi bir gün değil bir gece olarak belirlemiştir. Bunun anlamı cezalının bir gece geçirdikten yani uyuyup sakinleştikten sonra karar vermesini sağlamak, bir başka ifadeyle öfkeyle hareket etmesini önlemektir.
Amir ve üste saygısızlık fiili “toplu asker karşısında”[95] veya “silahlı iken”[96] işlenirse AsCK’nun 82/1. Maddesinde suçlar, cürüm ve kabahat olarak ikiye ayrılmıştı. Fıkrasında da, “askeri suçlar”[36]; “askeri cürüm” ve “askeri kabahat” olarak ikiye ayrılmıştır[37]. Askeri disiplinin gelişiminde kendiliğinden, resmi formaliteye dayanmadan oluşan mekanizmalar da yer almaktadır. Askerlerin savaşıp savaşmayacakları ve nasıl savaşacakları en başta hiyerarşik olmayan arkadaşlık ilişkilerine bağlıdır.